31 Temmuz 2009 Cuma

Erzincan'da korkutan deprem

0 yorum


Erzincan'da deprem paniği. Halk sarsıntının ardından bu kez da artçı şok ile sarsıldı. Depremin merkez üssü Çağlayan.

Erzincan Çağlayan'da saat 10.37'de 4.9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Yerin 3.2 kilometre derinliğinde meydana gelen deprem sonrası halk sokaklara döküldü.

Sarsıntının hemen ardından, iki kez artçı sarsıntı meydana geldi.

28 Temmuz 2009 Salı

Araziye hazirlik ve pusula kullanimi

0 yorum

Arazi Çalışmasına Hazırlık Nasıl Yapılır?Jeolojik çalışmalarda, çalışılan konuya (Genel Jeoloji, Mühendislik Jeolojisi, Maden yatakları, Mineraloji-Petrografi, Hidrojeoloji vb.) bağlı olarak araziye çıkmadan önce hazırlık çalışmaları yapılmaktadır. Yapılan hazırlıklar ortak olarak şu şekildedir:

Jeolojik Zaman Tablosu

0 yorum


Jeolojik zamanlar
yerin oluşundan bu güne kadar geçirdiği şekil, isi, bitki örtüsü, v.b. değişikliler. jeoloji bilimi yönünden incelendiğinde, ilkel zaman, birinci zaman, ikinci zaman, üçüncü zaman ve dördüncü zaman olmak üzere beş büyük bölüme ayrildiği görülür.
bu çeşitli zamanlarin her biri de devirlere, devirler tabakalara, tabakalar da daha küçük kisimlara ayrilir.

26 Temmuz 2009 Pazar

Jeoloji Mühendisliği Nedir?

0 yorum

Jeoloji, yerkürenin başlangıcından bugüne kadar geçirdiği yapısal değişmeleri, yerkabuğunun yüzeyinin ve altının bugünkü durumunu inceler, jeoloji mühendisliği bölümünde, jeoloji biliminin sağladığı bilgileri mühendislik alanına uygulanmasına ilişkin yöntemler konusunda eğitim ve araştırma yapılır. Mta, Tpao, Dsi, İller Bankası, Tki, Devlet Karayolları, Ysi, seramik ve cam fabrikalarıl, deprem araştırma enstitüsünde çalışılabilir.
Programın Amacı: Jeoloji, yerkürenin başlangıcından bugüne kadar geçirdiği yapısal değişmeleri, yerkabuğunun yüzeyinin ve altının bugünkü durumunu inceler. Jeoloji mühendisliği bölümü jeoloji biliminin sağladığı bilgilerin mühendislik alanına uygulamasına ilişkin kuram ve yöntemler konusunda eğitim ve araştırma yapar.

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nın (YGS), nisan ayının ilk yarısında, Lisans Yerleştirme Sınavı’nın da (LYS) hazir

0 yorum

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nın (YGS), nisan ayının ilk yarısında, Lisans Yerleştirme Sınavı’nın da (LYS) haziran ayının ikinci yarısında bir ya da iki hafta sonunda yapılacağını bildirdi.

Üniversiteye girişle ilgili yeni sistemin ayrıntılarını anlatmak üzere YÖK’te basın toplantısı düzenleyen Yarımağan, daha önce alınan 2 aşamalı sınav sistemi kararı doğrultusunda, birinci aşama sınavı olan YGS’nin nisan ayının ilk yarısında yapılacağını bildirdi.
Yarımağan, sınavda Türkçe, temel matematik, sosyal bilimler ve fen bilimler testleri uygulanacağını belirterek, ”Buradaki testlerin niteliği, ortak müfredata dayalı testler olacak. Yani tüm okul türleri ve alanlarda okutulan derslerle ilgili sorular sorulacak. Aynen bugün, 2009 yılındaki sınavdaki ilk dört testte olduğu gibi” dedi. Yarımağan, sınavda, tek soru kitapçığı ve tek cevap kağıdı kullanılacağını belirtti.

YGS sonucunda altı puan türü oluşturulacağını anlatan Yarımağan, daha önce Sayısal-1, Sözel-1, Eşit Ağırlık-1 olmak üzere üç puan türü olduğunu hatırlattı.

Yarımağan, YGS-1 ve YGS-2′nin Sayısal-1 yerine, YGS-3 ve YGS-4′ün Sözel-1 yerine, YGS-5 ve YGS-6′nın da Eşit Ağırlık-1 yerine kullanılacağını kaydetti.

Yeni puan türleri arasındaki farka da değinen Yarımağan, YGS-1′de temel matematiğin, YGS-2′de de fen bilimlerinin ağırlıklı olacağını ifade etti.

Yarımağan, ”2009′da Sayısal-1 ile girilen programların bir kısmına YGS-1 ile girilecek, bir kısmına da YGS-2 ile girilecek” diye konuştu.

YGS puanlarının değer aralıklarını anlatan Yarımağan, her puan türündeki puanların en küçüğünün 100, en büyüğünün 500 olan puanlar olarak hesaplanacağını söyledi.

Bu sınavda elde edilecek puanlar sonucunda üç taban puan olacağını belirten Yarımağan, ”Bir tanesi Önlisans Taban Puanı-1… Bu taban puanını geçen adaylar önlisans programları ile açık öğretim programlarını tercih edebilecek, bu seneki 145′in karşılığı. İkinci bir taban puan adaylara, ikinci aşama sınavlara katılma hakkı sağlayacak. Üçüncü taban puan da lisans programlarını tercih etmek için kullanılacak” dedi.

Yarımağan, YÖK Genel Kurulu’nun taban puanların daha sonra belirlenmesi kararını aldığını anımsatarak, taban puanların en geç sonbaharda 2010 ÖSYS Kılavuzu’nda açıklanacağını bildirdi.

-İKİNCİ AŞAMA SINAVI (LYS)-

LYS’nin Haziran ayının ikinci yarısında bir ya da iki hafta sonunda yapılacağını belirten Yarımağan, bunun yapılacak kamuoyu araştırmasıyla, adaylara uygulanacak anketler sonucunda belirleneceğini kaydetti.

Yarımağan, LYS’de matematik, fen bilimleri, edebiyat, coğrafya, sosyal bilimler ve yabancı dil sınavının uygulanacağını ifade ederek, testler için ayrı soru kitapçıklarının kullanılacağını, cevap kağıtlarının ise ortak olacağını belirtti.

5 Mayıs 2009 Salı

EN BÜYÜK YILAN FOSİLİ BULUNDU

0 yorum

Kolombiya'da yapılan bir kazıda, 13 metre uzunluğunda, bir tonu aşkın ağırlıkta, şimdiye kadar bulunan en uzun ve büyük yılan fosilinin ortaya çıkarıldığı bildirildi.

New York'daki Amerikan Doğal Tarih Müzesi uzmanlarından Jack Conrad, 1.100 kilo olan yılan için "bir bizondan daha ağır ve bir belediye otobüsünden daha uzun. Kolayca bir ineği yiyebilir, bir insan ise onun için sadece bir tost olurdu" dedi.

Bulgu ile ilgili ayrıntıların verildiği, yarın piyasaya çıkacak Nature dergisindeki yazının baş yazarı Jason Head ise "Eğer bu yılan beni yemeye kalksaydı, kapıdan zor geçerdi" diye konuştu.

Head, yağmur ormanlarında 58 ila 60 milyon yıl önce yaşayan bu yılanın, büyük olasılıkla, akrabaları olan timsahları "çıtır, çıtır" yiyerek beslenmiş olması gerektiğini kaydetti.

Bulguya imza atan arkeologlar dev yılana, yılanın bulunduğu Cerrejon bölgesine atfen "Titanoboa cerrejonensis" adını, yani "Titanik Cerrejon Boa"sı adını verdi.

Head, modern çağlardaki boa yılanlarına benzese de bu yılanın daha çok bir anaconda gibi davrandığını ve neredeyse zamanının tamamını suda geçirdiği kaydetti.

Titanaboa, 2007 yılının başlarında Florida Üniversitesi'nin Flarida Doğal Tarih Müzesi'nde sergilendi.

Titanoboa şimdiye kadar kayıtlara geçen en uzun yılan rekorunu da 3 metre 35 santimle kırdı. Daha önceki en büyük yılan, 40 milyon yıl önce Mısır'da yaşamıştı.

Halen yaşayan yılan türlerinden en uzunu ise 9 metre kadar olan bir piton yılanı.

Bir yılanın uzunluğunun, yaşadığı ortamın sıcaklığına bağlı olarak arttığı belirtildi. (Kaynak:nethaber)

4 Mayıs 2009 Pazartesi

En büyük petrol rezervi Diyarbakır'da bulundu

0 yorum

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) yaptığı sondaj çalışmalarında, 26 gravite kalitesinde 16 milyon varille Türkiye'nin en büyük rezerv sahasına Diyarbakır'da ulaştı

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Türkiye'nin en büyük petrol rezervini Diyarbakır'da buldu. TPAO yaptığı sondaj çalışmalarında, 26 gravite kalitesinde 16 milyon varille Türkiye'nin en büyük rezerv sahasına Diyarbakır'da ulaştı.


En büyük petrol rezervi

Diyarbakır'ın Taştan Köyü'nün 10 haneli Güzel mezrasında 1800 metrede bulunan 26 gravitelik ve tahmini 16 milyon varil ham petrolün Türkiye'nin en büyük rezervi olduğu belirlendi. Petrolün bulunduğu sahada incelemelerde bulunan TPAO Genel Müdürü Mehmet Uysal, Güney Kırtepe sahasında yaklaşık 16 milyon varillik rezerv bulduklarını ifade etti.

Uysal, "Diyarbakır'da 16 milyon varil petrolün yarısı Perenco yarısı Türk Petrolleri'nin olacak. Türkiye'nin yıllık 200 milyon varil petrol tüketimini düşünürsek, 16 milyon varil rezerv az gelebilir ancak, bu rezervler Türkiye standartlarında çok önemlidir. TPAO olarak bu alanlarda elde ettiğimiz gelirlerle farklı alanlardaki yatırımlarımızı sürdüreceğiz." diye konuştu.

16 noktada spndaj çalışması

Bölgede 20 kuyuda petrol üretimi yapmaya başladıklarını ifade eden TPAO Genel Müdürü Mehmet Uysal, 2009 yılı içerisinde Cudi dağının da aralarında bulunduğu 16 noktada sondaj çalışmalarının başlatılacağını kaydetti. Uysal, Türkiye'nin 2023'e kadar petrol ve gaz ihtiyacını karşılayabilmek için çalışmalara hız verdiklerini söyledi.

Diyarbakır'da sondaj çalışmalarında Türkiye'nin en önemli petrol kuyusunu keşfettiklerini ifade eden TPAO Genel Müdürü Mehmet Uysal, "Yaptığımız testlerde iyi sonuçlar aldık. Günlük 2 bin 500 varillik pompa az olduğu için daha büyük bir pompa yerleştirme gereği duyduk. Güney Kırtepe sahası son yıllarda Türkiye'de keşfedilen en önemli kuyusudur. Batman ve Adıyaman'da faaliyetlerimizde son dönemlerde önemli neticeler elde etmeye başladık. Adıyaman Şanbayat kuyusunda önemli bir keşfimiz oldu. Diyarbakır'daki sahalarda da benzer sonuçlar almamız, bizi son derece mutlu etti." diye konuştu.

Cudi Dağı'nda petrol aranıyor

Güney Kırtepe kuyusunda Perenco şirketi ile ortak arama - üretim faaliyeti sürdürdüklerini anlatan Uysal, şu ana kadar 3 kuyu açtıklarını, 4 ve 5'inci kuyuların hazırlığını tamamlandıklarını kaydetti. Petrol sahasının giderek büyüyeceğini düşündüklerini anlatan Uysal, "Bu bölge, Türkiye'nin önemli yeni petrol üretim sahasından biri olacaktır." dedi. TPAO, Güney Kırtepe-1 kuyusundan 250 bin varil ham petrolü pompalarken, köyden 4 kişiyi güvenlik görevlisi olarak istihdam etti. Sondaj çalışmalarında 20 ayrı kuyuda bulunan petrol üretimine başlanırken, Cudi Dağı başta olmak üzere 16 noktada arama çalışmaları başlatılıyor.

Adıyaman'da 3 sondaj kuyusunda petrol bulundu

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı 2 gün önce Şambayat 3 kuyusunda petrol bulmuştu.

TPAO Adıyaman Bölge Müdürlüğü; Şambayat petrol sahasında Şambayat-3 kuyusunda yapılan sondajda petrol bulunduğu açıklandı.

Açıklamada, Şambayat-3 kuyusuna yapılan sondajda bin 584 metrede petrole rastlandığı ve kuyunun üretime alınması için çalışmaların devam ettiği bildirildi.

Adıyaman'ın birçok bölgesinde TPAO petrol arama çalışmalarını sürdürüyor. (Alınıt: Tımeturk)

Bolu'dan fosil fışkırıyor

0 yorum

Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Faruk Sancar, Bolu'nun fosil bakımından çok zengin olduğunu ve adeta fosil fışkırdığını söyledi.


AİBÜ Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Faruk Sancar, Bolu'nun jeolojik yapısı hakkında açıklamalarda bulundu. Sancar, "Bolu'da her kürekte en az bin fosil çıkar" dedi.
Bolu'nun da Türkiye gibi yeni bir kara parçası olduğuna ve denizden bundan 50-60 milyon yıl önce kurtulduğunu söyleyen Sancar, kara oluşumumuzun devam ettiğini kaydetti. Bolu'da fosillerin ise en çok Yukarısoku Mahallesi civarında olduğunu açıklayan Sancar, buranın uzunluğunun 60 kilometre civarında olduğunu ve Mengen'e kadar devam ettiğini ifade etti.

Sancar, "Bolu'da yürürken aslında kabaran Tetis denizinin dibinde yürüdüğümüzün farkında değiliz. Köroğlu Dağı volkanik bir dağdır. Türkiye gibi Yunanistan, İtalya ve benzeri yerlerde denizden yeni çıkan kara parçalarıdır.

Bizim ve bizim gibi yeni kara parçalarının oluşumları hala devam ediyor. Erciyes hala aktif bir volkanik dağdır. Halkımız volkanik dağ diyince patlamasını bekliyor. Ama aslında bir aktif volkanik dağ demek illa patlayan veya homurdanan bir dağ değildir. Bunun gibi Köroğlu Dağı da volkanik bir dağdır. Daha 20 milyon yıllıktır ve her an yeniden aktif hale gelebilir. Çünkü daha çok genç bir oluşumun üzerinde yaşıyoruz" diye konuştu.

Alıntı:Timeturk

GUATEMALA'DA, 6.1 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM

0 yorum


Guatemala'da, 6.1 büyüklüğünde deprem meydana geldi.

Amerikan Jeolojik Araştırma Enstitüsü, yerel saatle sabah meydana gelen depremin merkez üssünün Guatemala City'nin 68 kilometre batısında ve 104 kilometre derinlikte olduğunu açıkladı.

Depremin can ve mal kaybına yol açıp açmadığına dair bir bilginin bulunmadığı kaydedildi
A.A

27 Nisan 2009 Pazartesi

Metamorfik Kayaçlar

0 yorum



Metamorfik kayaçlar ders notları ve kayaç resimleri. indirmek için ;



METAMORFİK.rar

Maden Yatakları Ders Notları

0 yorum


1. HAFTA İÇERİĞİ
GiRiŞ:
– Terimler
– Genel Terimler
– Kökensel Terimler
– Mineralojik Terimler

Endüstriyel Hammaddeler

0 yorum


KİL MİNERALLERİNİN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ

Kil minerali , tabakalı silikat grubu mineraller ile killere plastiklik veren kuruma veya pişmeyle sertleşen minerallere denir. Kil mineralleri belirli sıcaklıklar, basınçlar, iyonlar vb. gibi spesifik, jeokimyasal ve fiziksel şartların konfigürasyonu sonucunda oluşur.Kil mineralleri çoğu zaman tek mineralli yataklar oluşturmazlar. Bir kil örneğinde çoğunlukla birkaç çeşit kil türü vardır. Kil mineralleri 4 ana gruba ayrılırlar:
1) Kaolinit grubu kil mineralleri; sulu alüminyum silikatler’dir. Bunlar;
a) kaolinit, b) dikit, c) nakrit, d) anaksit, e) halloysit, f) endelit’ tir.
2) Simektit grubu kil mineralleri; magnezyum ve/veya demirle birlikte potasyum dışı alkalileri ve bazı toprak alkalileri içerir. Bunlar;
a) montmorillonit, b) nontronit, c) saponit, d)beidellit, e) hektorit’ tir.
3) İllit grubu veya mika grubu kil minerallerinin simektit grubundan farkı, potasyum içermeleridir. Bunlar;
a) illit, b) muskovit, c) biyotit, d) flogopit’ tir.
4) Klorit grubu kil mineralleri; magnezyumlu, sulu alüminyum silikatli killerdir. Bunlar;
a) poligorskit (atapuljit), b) sepiyolit, c) allofan’ dır.



dosyayı indirmek için; http://fb.esnips.com/doc/8eaff253-40cb-4cf3-9c66-6c94f64f7f45/ENDÜSTRİ-HAMMADE

Köpeklerin Deprem Tahmini

0 yorum


Yazıları okuyabilmek için resmin üzerine tıklayabilirsiniz..

Resim

0 yorum
0 yorum

Jeolog' un Evleri

0 yorum


Yazıları okuyabilmek için resmin üzerine tıklayabilirsiniz..

Resim

0 yorum

ReSiM

0 yorum